Merhaba dostlar!

1985 İstanbul doğumlu, kas hastası, engelli bir bireyim. 2001 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporumda, %90 oranında “ağır engelli” olduğum ve çalışamayacağım belirtilmiş. Raporum da “sürekli”dir.

Evet, raporum çok eski ama geçerlidir; yasa ve yönetmeliklere göre de geçerliliğini koruduğu doğrulanmakta.  Ama dijital sistemlerde (E-devlet, E-Nabız) gözükmediği için de, yokmuş gibi davranılmakta ve sorunlar oluşmaktaydı.

Engelli Sağlık Kurulu Raporumun dijital sistemlerde yüklü olmadığını pandemi zamanı öğrendim.   Kovid-19 pandemisinde, engellilere aşı önceliği tanınmasına rağmen, aşı için randevu alamıyordum çünkü aşı önceliği gözükmüyordu. Sağlık Bakanlığı’na durumu ilettiğimde, E-nabız’da engelli raporumun gözükmediği için engelli olarak sistemde gözükmediğimi öğrendim. 🙂 Raporum sistemde gözükmediği için de aşı önceliği tanınmamıştı! Sağlık Bakanlığı, raporu aldığım sağlık kuruluşu ile iletişime geçmemi ve raporumu sisteme ancak sağlık kurumunun yükleyebileceğini bildirdi.

2001 senesinde engelli sağlık kurulu raporu aldığım kurum ile iletişime geçtiğimde ise, raporumu e-nabız ve e-devlet gibi dijital sistemlere yüklemelerinin mümkün olmadığı, çünkü raporumun üzerinde T.C. kimlik numaramın yazmadığını söylediler. Eski formattaki raporlarda TC No ekli olmadığı için, dijital sistem raporu bu şekilde kabul edemezmiş! Yeni, üzerinde TC No olan bir engelli sağlık kurulu raporu çıkarmam gerekliymiş!

Bunun üzerine, İl ve İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne başvurdum; dilekçe yazdım, mail attım, iletişime geçtim, ama nafile. Gerekli destek sağlanamadı. Raporum, E-nabız ve E-devlet’e yüklenmediği için de, engelli olarak sistemde gözükmüyordum yani. Ama ilginç olan, genel ve ilçe seçimlerinde oy kullanmaya iş gelince, engelli olarak sorunsuz oy kullanabilmem için sunulan tüm haklarımı kullanabiliyordum. 🙂 Devletimizin sisteminde o zaman engelli olarak gözüküyordum ama oy verme dışında sistemde yoktum sanırım.

Neyse ki, aşı önceliği için tanınan yaş sınırı düşürüldü de o dönem aşı olabilmiştim.

Engelli raporumla ilgili başka sorun yaşamam bir daha diye düşünürken, bu sefer de birkaç ay önce akülü tekerlekli sandalyem bozuldu ve raporum yine sorun oluşturdu!  Dışarıda kullandığım akülü tekerlekli sandalyem arıza yapınca; semtimizde yıllardır hizmet veren medikalci de kapandığı için, İBB’ye bağlı Medikal Bakım ve Onarım Atölyesi’nden destek rica ettim. Benimle iletişime geçen yetkili, sistemlerinde engelli raporumun gözükmediğini bildirdi. Raporumu PDF olarak kendilerine ilettim. Ama raporumun çok eski olduğu ve sorun çıkabileceği söylendi.

Sonuç olarak raporum geçerliydi ve başvurum değerlendirilmeye alındı. Ancak, engelli raporum dijital sistemde gözükmediği için, İBB Engelliler Merkezi tarafından engelliler adına sağlanan birçok hizmet ve destekten yararlanma imkanımın olamayacağı belirtildi. Yani, belediye bile dijital rapora sahip değilsen, sistem dışı kalırsın demek istiyordu.

Artık bu dijital rapor sorununu tam anlamıyla çözebilmek için, 2001 senesinde raporumu çıkardığım sağlık kurumuna tekrar başvuruda bulundum. Yasa ve mevzuatlara ait gerekli bilgilerin de içerisinde yer alan ayrıntılı, ıslak imzalı dilekçem ve eklerini babam benim adıma kuruma teslim etti. Oradaki Sağlık Kurulu yetkilisi, dilekçemi almak istememiş önce, raporumun geçersiz olduğunu iddia etmiş ve sorun çıkarmış. Ama sonuç olarak, dilekçemi almışlar.

Aradan birkaç hafta geçti, herhangi bir dönüş ve çözüm sunulmayınca, sağlık kurumunun başhekimliği ile iletişime geçtim. Dilekçemi ve gerekli tüm belgeleri bu sefer de mail ile ilettim. İtiraz edebilecekleri hiçbir gerekçe ve bahane bırakmadım. Başhekimlik birimi, bana dönüş yaparak; konuyla ilgili incelemelerin başlatıldığının bilgisini paylaştı.

Tabii sonucun olumsuz sonuçlanma ihtimalini de düşünerek, bu arada yeni bir engelli sağlık kurulu raporu alabilmek için, semtime en yakın hastanenin Sağlık Kurulu Birimine giderek yeni bir süreç başlatmıştım. O kadar çabamıza rağmen, raporum dijitale aktarılmaz ise, yeni çıkacak rapor tüm dijital sistemler eklenmiş olur hiç değilse diye düşünmüştüm.

Yeni rapor için, Kardiyoloji ve Göğüs Hastalıkları bölümlerinden kontrolden geçtim. Yakın zamanda da Nöroloji ve Ortopedi kontrollerim var…

Bu süreç devam ederken, var olan raporumun da dijitale eklenip eklenmediğini kontrol edeyim dedim. Başhekimlik bölümü, inceleme başlatmıştı ama raporun eklendiğine dair bir bilgi yoktu.

E-nabız’a girip, “Raporlarım” bölümüne bakınca boş bir sayfa çıktı karşıma. Sonra, üst bölümden “Başlangıç Tarihi” seçeneğinden “2017 ve Öncesi”ni seçip, “Ara” butonuna tıklayınca, gözlerime inanamadım; rapor bilgilerim gözüküyordu. 🙂

Rapor tarihi, numarası, türü, süresi, oranı gibi birçok bilgi artık E-nabız sayfamda mevcuttu. E-devlet’e de baktım, ama “e-İmzalı Erişkinler için Engellilik Sağlık Kurulu Raporları Sorgulama” bölümünde raporum gözükmüyor. Sonuçta e-imzalı olmadığı, eski formatta olduğu için E-devlet sayfasında gözükmemesi normal. Ama artık E-Nabız’da rapor bilgilerim gözüküyor.

Peki, yeni bir engelli sağlık kurulu raporu almak için başlattığım süreci devam ettirip ettirmeme konusunda ne yapayım şimdi? Ekim ayının sonunda Nöroloji ve Ortopedi randevularım var, onları da tamamladıktan sonra, heyete gireceğim. Ama malum, yeni çıkarılan raporların da birçok engelli insanımızı mağdur edecek şekilde düzenlendiği gibi bir gerçek var ortada.

Sağlık Hizmetleri Sendikası Engelliler Komisyonu Başkanı Sayın Ayşe Sarı Hanımefendinin, X platformunda; “Yetişkin engellilik raporlamasında engelli kişinin ellerini kullanıp kullanamadığı önemli. Ellerini kullanan, tam bağımlı alamıyor. Otizmli olması, zihinsel engelli olması ya da belden altı felçli olması sonucu değiştirmiyor ne yazık ki.” Paylaşımını da okuyunca, yeni bir rapor çıkartarak hak kaybına uğramamın olasılığı beni endişelendirdi açıkçası.

Yürüyemiyorum; kendi başıma giyinip soyunamıyorum; yıkanamıyorum; tuvalete kendi başıma oturup kalkamıyorum. Akülü tekerlekli sandalye kullanıyorum ve skolyoz (omurga eğriliği) mevcut. Ama ellerimi kullanabiliyorum. 🙂 Yemeğimi yiyebiliyor, elimi-yüzümü ve dişlerimi kendim fırçalıyorum. On parmak klavye bile kullanabiliyorum. Tabii bunları yapabilmem, el ve kol kaslarımın kas gücünün yeterli olduğu anlamı da taşımıyor. Ama, Sağlık Kurulu Heyeti, bu kişi ellerini kısmi de olsa kullanıyor, ee o zaman bu “kısmi engelli” diyerek beni mağdur edebilecek bir rapor düzenleyebilir de.

Ne yapayım şimdi ben, 2001 tarihli engelli raporuma ait bilgiler artık E-nabız sisteminde gözüküyor. Ama kurumlar rapora erişemedikleri için, ihtiyaç olduğunda yine raporun aslını görmek isteyecekler. Yeni rapor çıkartsam, tüm dijital sistemlerde olacak ve her isteyen kurum da e-rapor olarak ulaşabilecek ama bu sefer de haklarımın birçoğunu kaybetmiş olacağım.

Nasıl bir yok izlemeliyim sizce?

Değerli bilgi ve tavsiyelerinizi bekliyorum.