İş yerinde engel durumumun bana karşı kullanılması mobbing midir?
RaporlaLütfen bu soru ile ilgili eklemek veya paylaşmak istediğiniz düşüncelerinizi kısaca yazın.
Bir hastanede doktorum. Son sene asistanım. Geçen yıl aldığım engelli raporumla nöbet muafiyet hakkımı kullanıyorum. Klinik Hocası, “engelliden doktor olmaz, öğretim üyesi hiç olmaz. Gece nöbet tutmayandan doktor olmaz. Kendine çalışacak yer bul” dedi. Sürekli, rencide edici davranışları var ve klinik çalışanları içinde sözleri ile beni hedef alıyor. Engelliliğimi gündemde tutup işe yaramadığımı ifade etmeye çalışıyor. Bu durum, psikolojik olarak beni yıprattı. Tüm hayatımı etkiliyor. Böyle bir durumda ne yapmalıyım? Bu durum mobbing midir?
Cevap ( 1 )
Lütfen bu cevabın neden rapor edilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.
Merhaba. İstihdam edilirken ve çalışma hayatı devam ederken engelliliğin bahane edilerek engelli kişinin aleyhine uygulamalar yapmak hatta bunları sözel olarak dile getirmek engelliliğe dayalı doğrudan ayrımcılıktır ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesinin, ayrımcılık yasağı ve eşitlik konulu genel yorumunda da belirttiği üzere tacizdir. Üstelik taciz, engelliliğe dayalı olarak gerçekleşiyor durumda. Sözleşme, ayrımcılık yasağını net biçimde ortaya koymuştur.
İşyerinde, klinik hocasının size karşı söylemleri, engelliliğinizi ve engelli çalışan olarak sahip olduğunuz haklarınızı sürekli gündemde tutup bir anlamda personel arasında tartışmaya açık hale getirmesi, çalışma arkadaşlarınız arasında sizi rencide etmesi elbette sizi psikolojik olarak yıpratacaktır ve özel hayatınızı/aile hayatınızı ve ilişkilerinizi etkiyecektir. Klinik hocanızın asıl amacı da budur. Ve nihai hedefi, sizin asistanlıktan ayrılmanızı sağlamaktır. Sizin pes etmenizi bekliyor olabilir. Bu durum ağır psikolojik sorunlara neden olabilir. Klinik hocanızı, mobbing literatüründe “zorba” olarak tanımlıyoruz. Zorbaların nihai hedefi hep aynıdır. Utandırmak, rencide etmek, yalnız bıraktırmak, sorgulatmak, psikolojik olarak yıpratmak, bezdirmek ve çalışma ortamından uzaklaştırmaktır.
Her şeyden önce güçlü olmanızı ve tüm yaşadıklarınızı not etmenizi öneririm. Buna, mobbing günlüğü denir ve mobbing soruşturma ve davalarında, önemli bir delildir. Geçmişten itibaren yaşadıklarınızı, yer ve tarih olarak yazabilirsiniz. Yaşananlara tanık olanları belirtin. Hoca, kimlerin yanında sizi yıpratmaya çalışıyor ve hangi cümleleri kuruyor, hatta yaşadıklarınızı paylaştığınız kişileri not ediniz. Ve yaşadıklarınız karşısında ne hissettiniz ve ne hissediyorsunuz, bunları yazın. En önemli konulardan biri psikolojik olarak ne durumda olduğunuzu ifade etmenizdir. Mobbing; psikolojik tacizdir çünkü. Psikolojik tacizin, engelliliğe dayalı olarak gerçekleştirilmesi, durumu daha da ağırlaştırdığını biliyoruz.
Yaşadıklarınız karşısında çaresiz olmadığınızı bilmelisiniz. Mümkün ise psikolojik destek alın ve bu desteği resmi olarak belgeleyin. Olası bir ilaç/tedavi uygulanırsa bunlar da belgelemeyi unutmayınız. Bu başvuruyu yapma sebebinizin, işyerinde yaşadığınız sorunlar olduğunu özellikle belirtin ki, kayıtlarla tespit edilebilsin.
Karar verdiğinizde, Hoca hakkında, hastane başhekimliğine dilekçe yazarak şikayet bildirimi yapabilirsiniz. Elinizdeki günlük, günlük içinde yazdıklarınız, varsa psikolojik desteğe ilişkin resmi belgeler, hepsini dilekçenize eklemeyi ihmal etmeyin. Eğer, hastane idaresi soruşturma/inceleme yapmaz ve şikayetinizin üzerini örterse, isterseniz silsile yolu ile il sağlık müdürlüğüne ve Sağlık Bakanlığına başvuru yapar, başvurunuz hakkında bilgi verir ve şikayetinizin devam ettiğini belirtir, inceleme yapmak üzere müfettiş atanmasını talep edebilirsiniz. Sonuç alamadığınız durum olursa, idarenin de dilekçenize işlem yapmadığı ve sorumluluğunu yerine getirmediğini de belirterek Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna (TİHEK) başvuru yapmanızı öneririm. Ayrıca dava açma hakkınızın olduğunu da belirtmek isterim. TİHEK hakkında bilgi için bakınız: https://www.tihek.gov.tr/
Ayrıca mobbing hakkında bilgi ve mahkeme kararları hakkında bilgi için Mobbing ile Mücadele Derneği sitesini incelemenizi öneririm. Bakınız: https://mobbing.org.tr/
Açıklama: Engelliliğe Dayalı Ayrımcılık Yasağı-Mobbing: Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı, tüm insan hakları sözleşmelerinin konusudur. Engelliliğe dayalı ayrımcılık yapılmaması, BM Engelli kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin genel esaslarındandır. Engelliler Hakkında Kanun’da, İş Kanunu’nda ve Yurt İçinde İşe Yerleştirme Hakkında Yönetmelik ile engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılık yasaklanmıştır. Buna göre engel oranlarına göre, ağır engellilik durumuna göre ya da engellilik durumuna göre işe yerleştirmekten kaçınmak ya da istihdam edilen engelli çalışanın, işine son vermek; engelliliğe dayalı ayrımcılıktır.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun “Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı” başlıklı 3’üncü maddesinde; “Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. Bu Kanun kapsamında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır. Ayrımcılık yasağının ihlali hâlinde, konuya ilişkin görev ve yetkisi bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ihlalin sona erdirilmesi, sonuçlarının giderilmesi, tekrarlanmasının önlenmesi, adli ve idari yoldan takibinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.” ifadeleri yer almaktadır. İş yerinde engelliliği nedeniyle kişiyi işinden soğutmak, dışlamak, bıktırmak amacıyla kasıtlı olarak yapılan eylemler, Kanun’a göre “işyerinde yıldırma” (mobbing)’dır ve yasaktır.
İş Kanunu’nun “Eşit davranma ilkesi” başlıklı 5’inci maddesinde, “İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz…… işverenin yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davrandığını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.” ifadeleri yer alır. Öte yandan Yurt İçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in “Ayrımcılık yasağı” başlıklı 17’nci maddesinde; “İşe alınmada; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan aşamaların hiçbirinde engelliler, eski hükümlüler veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan engellilerin ve eski hükümlülerin veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananların aleyhine sonuç doğuracak şekilde, diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. Ayrımcılık veya farklı muamele gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile işverenler için …. Türk Ceza Kanunu’nun 122’nci maddesi hükümleri uygulanır.” ifadeleri yer alır.
TCK Madde 122 Nefret ve Ayırımcılık Suçu
Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,
b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
c) Bir kişinin işe alınmasını,
d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını,
engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.